Telefon+90 (0212) 286 11 30

Resim 1

GİYİM

Bu kart Dîvânu Lugâti't-Türk dönemi giyim kuşamı anlatmaktadır.

Resim 2

AİLE

Bu kart Dîvânu Lugâti't-Türk dönemi aile yapsını anlatmaktadır.

Resim 3

İNANÇ

Bu kart Dîvânu Lugâti't-Türk dönemi inancı anlatmaktadır.

Resim 4

YEMEK

Bu kart Dîvânu Lugâti't-Türk dönemi yemeği anlatmaktadır.

Resim 5

GELENEK

Bu kart Dîvânu Lugâti't-Türk dönemi geleneklerini anlatmaktadır.

portre

KAŞGARLI MAHMUD

Kaşgarlı Mahmud, 11. yüzyılın başlarında, Karahanlılar döneminde doğmuş bir Türk dilbilimci, yazar ve bilim insanıdır. Kaşgarlı Mahmut 1008 yılında Karahanlı devletinin şehri olan Kaşgar şehrinde dünyaya gelmiştir. Karahanlı soyundan gelmektedir. Yaşamış olduğu döneme damga vurucu eserler ortaya koymuştur. 11 yüzyılda yaşamış olan Kaşgarlı Mahmut bu dönemde dil bilimleri ile uğraşmıştır. Babasının ismi Muhammed annesinin ismi ise Rabiya'dır. Kaşgarlı Mahmut yaşamı boyunca ortaya koyduğu eserleri ile ünlenmiştir. Eserleri ve Türk dili üzerindeki etkisi, Selçuklu Devleti'nin kurulmasından sonra daha da belirginleşmiştir. Divan-ı Lügati't-Türk adlı eseri, Selçuklu Devleti'nin kültürel mirası açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu eser, Türk dilinin ilk sözlüklerinden biri olup, Arapça yazılmıştır ve dönemin Türk boylarının dillerini, kültürlerini ve yaşam biçimlerini detaylı şekilde ele alır. Eserin Arapça yazılmış olması, Selçukluların hem Arap kültürüyle olan etkileşimini hem de Türkçenin zenginliğini Arap dünyasına tanıtma çabalarını yansıtır. Selçuklu döneminde, Kaşgarlı Mahmud'un çalışmaları, Türk dilinin gücünü ve kapsamını ortaya koyarak, Selçuklu İmparatorluğu sınırları içinde Türkçe'nin prestijini artırmıştır. Ayrıca, Divan-ı Lügati't-Türk, Türklerin göçebe yaşam tarzlarını, sosyal yapılarını ve geleneklerini belgeleyerek hem Selçuklular hem de sonraki Osmanlı İmparatorluğu için önemli bir kültürel referans kaynağı olmuştur. Kaşgarlı Mahmud, eserinde, özellikle Türk boylarının coğrafi dağılımı ve dilin çeşitli lehçeleri üzerine yaptığı vurgularla, Türk dili ve kültürünün çok boyutlu yapısını Selçuklu dönemine aktararak, gelecekteki Türk tarihine ışık tutmuştur.